Jinekomasti


KALIŞ SÜRESİ
7 Gün

HASTANEDE KALMA
1 Gün

ÇALIŞMA SÜRESİ
2-4 Saat

ANESTEZİ
Genel Anestezi

KURTARMA SÜRESİ
1-2 Ay

TAKİP ZİYARETİ
5 Gün
Daha fazla bilgi için buraya tıklayın

Jinekomasti nedir?

Jinekomasti, erkeklerde meme dokusunun normalden fazla büyümesi durumudur. Hormonal dengesizlikler, bazı ilaçların yan etkileri, genetik faktörler veya obezite gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Özellikle ergenlik döneminde geçici olarak görülebilen jinekomasti, bazı bireylerde kalıcı hâle gelebilir ve yaşam kalitesini etkileyebilir. 

 

Jinekomasti, her iki memede simetrik büyüme şeklinde olabileceği gibi tek taraflı da gelişebilir. Bu durum çoğu zaman fiziksel bir rahatsızlıktan çok, estetik ve psikolojik sıkıntılara yol açar. Özellikle sosyal yaşamda öz güven eksikliği, spor aktivitelerinden kaçınma veya kıyafet seçiminde zorlanma gibi etkilerle kendini gösterebilir.

 

Jinekomasti ile karıştırılmaması gereken bir durum da yağ dokusuna bağlı büyümelerdir.“Yalancı jinekomasti” olarak adlandırılan bu durum, genellikle kilo fazlalığı olan bireylerde görülür. Gerçek jinekomastide ise meme dokusunun kendisi büyür. Teşhis, fizik muayene ve gerekli görüntüleme yöntemleriyle konulur. Hormonal testler de tanıyı destekleyici olabilir. Her vakada cerrahi müdahale gerekmez. Ancak bazı durumlarda estetik cerrahi, kalıcı çözüm sunabilir. Tedaviye karar vermeden önce mutlaka detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır.

Jinekomasti Neden Olur?

jinekomasti kimler için uygundur

Jinekomasti, erkeklerde meme dokusunun anormal şekilde büyümesine yol açan çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. En sık rastlanan nedenlerin başında hormonal dengesizlik gelir. Özellikle östrojen hormonunun artması veya testosteron seviyesinin düşmesi, meme dokusunda büyümeye zemin hazırlar. Bu durum ergenlik döneminde geçici olarak ortaya çıkabilir, bazı bireylerde ise kalıcı hâle gelebilir. Yaşlanma sürecinde hormon seviyelerinde değişiklikler yaşanabildiği için ileri yaş erkeklerde de jinekomasti görülebilir.

İlaç kullanımı, jinekomastiye neden olabilen önemli etkenlerden biridir. Özellikle bazı kalp ilaçları, antidepresanlar, mide asidi düzenleyicileri, hormon tedavileri veya anabolik steroidler meme dokusunu etkileyebilir. Alkol ve bazı yasa dışı maddeler de risk faktörleri arasında yer alır. Böbrek, karaciğer ya da tiroit hastalıkları gibi sistemik rahatsızlıklar da jinekomastiyi tetikleyebilir. Bunun yanında genetik faktörler ya da tümör oluşumları da göz ardı edilmemelidir.

Jinekomastinin nedenini netleştirmek için bir sağlık uzmanı tarafından yapılan değerlendirme, gerekli test ve görüntülemeler eşliğinde gerçekleştirilmelidir. Böylece uygun tedavi yöntemi belirlenebilir.

Jinekomasti Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Jinekomasti ameliyatı, erkeklerde meme dokusunun normalden büyük olması durumunda başvurulan cerrahi bir müdahaledir. Amacı, göğüs bölgesindeki fazla doku ve yağın alınmasıyla bölgenin daha düz ve orantılı bir görünüme kavuşmasını sağlamaktır. Ameliyatın uygulanma şekli, kişideki jinekomasti türüne ve meme büyümesinin derecesine göre değişiklik gösterebilir.

Büyüme yalnızca yağ dokusuna bağlıysa liposuction yöntemiyle fazla yağ alınabilir. Bu işlem sırasında küçük kesilerden girilir, ince kanüller yardımıyla yağ hücreleri emilerek dışarı çıkarılır. Sert meme dokusu mevcutsa cerrahi eksizyon adı verilen klasik yöntem tercih edilir. Bu yöntemde fazla doku, meme ucuna veya doğal deri kıvrımlarına yapılan kesilerle doğrudan çıkarılır.

Bazı vakalarda iki yöntem bir arada uygulanabilir. Operasyon genellikle genel anestezi altında yapılır ve süresi 1 ila 2 saat arasında değişebilir. Hastanın ihtiyacına göre tek veya çift taraflı olarak gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası süreçte ağrı, ödem veya morluklar olabilir. Doktorun önerdiği korse ve bakım talimatlarına dikkatle uyulması iyileşme sürecini olumlu etkiler.

Jinekomasti Belirtileri Nelerdir?

Jinekomasti, erkeklerde meme dokusunun anormal şekilde büyümesiyle karakterize edilen bir durumdur. Fiziksel görünümdeki değişimlerin yanı sıra bazı belirtilerle kendini gösterebilir. En belirgin işaret, meme bölgesinde simetrik ya da asimetrik büyüme olmasıdır. Büyüme genellikle her iki memede birden görülmesine karşın tek taraflı da olabilir. Erken evrede fark edilen en yaygın belirti, meme başı çevresinde fark edilen dolgunluk ve hassasiyettir.

Bazı bireylerde büyüme yumuşak doku şeklinde ortaya çıkarken bazılarında sert bir kitle gibi hissedilebilir. Duyarlılık artışı, meme ucunda ağrı ya da yanma hissi de yaygın belirtiler arasındadır. Nadir durumlarda meme ucunda akıntı görülebilir. Fiziksel şikâyetlerin yanı sıra estetik görünümdeki değişiklik bireyde öz güven eksikliğine veya sosyal kaygıya neden olabilir.

Jinekomasti belirtileri zamanla sabit kalabilir, ilerleyebilir ya da bazı durumlarda gerileyebilir. Bu yüzden uzun süreli devam eden belirtiler mutlaka uzman değerlendirmesini gerektirir. Altta yatan nedenin belirlenmesi, doğru tanı ve tedavi süreci için önemlidir.


Jinekomasti Kimler için Uygundur?

Jinekomasti tedavisi, genellikle meme bölgesinde belirgin büyüme yaşayan, bu durumdan fiziksel ya da psikolojik olarak etkilenen erkekler için uygundur. Hormonal dengesizlik, genetik yatkınlık, kullanılan bazı ilaçlar veya alkol ve madde kullanımı gibi nedenlerle meme dokusu büyüyen kişilerde tercih edilebilir. Ancak tedaviye uygunluk, yalnızca şikâyetin varlığına değil, bu durumun stabil olup olmadığına ve altta yatan bir sağlık sorununa dayanıp dayanmadığına göre değerlendirilmelidir.

Fiziksel gelişimini tamamlamış yani ergenlik dönemini geride bırakmış erkekler, jinekomasti ameliyatı için değerlendirilebilir. Çünkü ergenlikte görülen geçici meme büyümesi çoğunlukla zamanla geriler. Ayrıca vücut kitle indeksi yüksek olan bireylerde önce kilo kontrolü önerilir. Çünkü yağ fazlalığı da meme görünümünü etkileyebilir.

Tedavi sürecine dâhil olmadan önce kişinin sağlık durumu genel olarak iyi olmalı, kronik bir rahatsızlığı bulunmamalı ve olası riskleri anlayacak farkındalıkta olmalıdır. Bu uygulama estetik kaygıların ötesinde uzun süreli rahatsızlık hissi yaşayanlar için bir seçenek olarak gündeme gelir.

Jinekomasti Ameliyatı Avantajları Nelerdir?

Jinekomasti ameliyatı, erkeklerde meme dokusunun anormal büyümesi sonucu oluşan fiziksel görünümü düzeltmeye yönelik cerrahi bir müdahaledir. Estetik bir değişim sunarken beraberinde birçok fiziksel ve psikolojik avantajı da getirir. En önemli kazanımlardan biri, bireyin kendine olan güveninde gözle görülür bir artış yaşamasıdır. Göğüs bölgesinde hissedilen dolgunluk veya orantısızlık, sosyal yaşamda çekingenliğe neden olabilir. Ameliyat sonrasında bu görünümün ortadan kalkmasıyla kişi daha rahat giyinebilir ve beden algısı olumlu yönde değişebilir.

Fiziksel açıdan bakıldığında, jinekomasti omurga ve duruş üzerinde de olumsuz etki oluşturabilir. Özellikle büyük meme dokusu olan bireylerde sırt ve omuz ağrıları gözlemlenebilir. Ameliyatla bu yük ortadan kalktığında vücut daha dengeli bir yapıya kavuşur. Ayrıca spor yaparken yaşanan rahatsızlık hissi ve hareket kısıtlılığı da azalır. Jinekomasti cerrahisi, tüm bu nedenlerle kişinin yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik işlevsel bir çözüm sunar. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi bu süreç öncesinde de uzman görüşü alınması ve kişisel uygunluğun değerlendirilmesi gerekir.

Jinekomasti Ameliyatı Öncesi Neler Yapılmalı?

Jinekomasti ameliyatı öncesinde atılacak adımlar, cerrahi sürecin güvenli ve sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi açısından önemlidir. Öncelikle bireyin detaylı bir tıbbi değerlendirmeden geçmesi gerekir. Bu değerlendirme kapsamında hormon testleri, meme ultrasonu ve bazı durumlarda mamografi gibi tetkiklerle meme dokusunun yapısı analiz edilir. Jinekomastiye neden olabilecek altta yatan herhangi bir hastalık ya da hormonal dengesizlik söz konusuysa, bu durum ameliyat planlamasından önce dikkate alınır.

Cerrahi müdahale planlanmadan önce kullanılan ilaçlar, beslenme alışkanlıkları, varsa sigara ya da alkol tüketimi hekimle paylaşılmalıdır. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar operasyon öncesinde bırakılır. Sigara kullanan bireylerin ise doku iyileşmesini olumsuz etkilediği için bu alışkanlıklarını ameliyattan en az birkaç hafta önce bırakmaları önerilir. 

Tüm bunların yanı sıra hasta, ameliyatın detayları, kullanılacak teknik ve iyileşme süreci hakkında detaylı olarak bilgilendirilmelidir. Beklentilerin gerçekçi düzeyde tutulması da bu sürecin önemli bir parçasıdır.

Jinekomasti Ameliyatı Sonrası Neler Yapılmalı?

Jinekomasti ameliyatı sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar, iyileşme sürecini doğrudan etkiler. Operasyonun hemen ardından hastanın göğüs bölgesine özel bir bandaj veya medikal korse uygulanır. Bu uygulamanın temel amacı, ödem oluşumunu azaltmak ve şekillendirme sürecine destek olmaktır. Hekimin önerdiği süre boyunca korsenin düzenli şekilde kullanılması oldukça önemlidir. Ameliyat sonrası ilk günlerde göğüs bölgesinde hafif şişlik, gerginlik ve morluklar görülebilir. Bu durum genellikle geçici olup doktorun önerdiği ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.

Ameliyat sonrası hastanın birkaç gün boyunca dinlenmesi ve fiziksel efor gerektiren hareketlerden kaçınması tavsiye edilir. Dikişlerin açılmaması ve iyileşme sürecinin sağlıklı ilerlemesi adına, ağır kaldırmamak ve ani hareketlerden uzak durmak gerekir. Duş alma süresi ve dikiş kontrolleri hekim yönlendirmesiyle gerçekleştirilmelidir. İlk haftalarda düzenli kontrollere gitmek ve hekim önerilerine titizlikle uymak, uzun vadede daha sağlıklı ve estetik açıdan dengeli bir sonuç elde edilmesine katkı sağlayabilir.


jinekomasti fiyatları

Jinekomasti Estetiği Çeşitleri Nelerdir?

Jinekomasti estetiği, erkeklerde meme dokusunun anormal büyümesini düzeltmeye yönelik cerrahi müdahaleleri kapsar ve kişiye özel ihtiyaçlara göre farklı tekniklerle uygulanabilir. Temel olarak, iki ana yöntem öne çıkar: liposuction ve cerrahi eksizyon. Bu yöntemlerden hangisinin tercih edileceği, memede yer alan dokunun yapısına ve büyüklüğüne bağlıdır.

Yağ dokusunun ağırlıklı olduğu durumlarda, liposuction yöntemi uygulanır. Bu teknikte, meme bölgesine küçük kesiler açılır ve fazla yağ dokusu özel kanüller yardımıyla dışarı alınır. Bu yöntem, cilt elastikiyetinin yeterli ve deri sarkmasının minimal olduğu vakalarda tercih edilir. Liposuction sonrası iyileşme süreci genellikle daha hızlıdır ve iz kalma riski düşüktür.

Meme büyümesinin glandüler (bezsel) doku kaynaklı olduğu veya deri sarkmasının bulunduğu vakalarda, cerrahi eksizyon gerekebilir. Bu teknikte fazla meme bezi ve deri dokusu doğrudan çıkarılır. Bazı durumlarda iki yöntem bir arada uygulanabilir. Uygun yöntemin belirlenmesi için detaylı bir hekim muayenesi şart olup her bireyin anatomik yapısı değerlendirilerek planlama yapılmalıdır.

Jinekomasti Fiyatları

Jinekomasti fiyatları, pek çok farklı faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterdiği için net bir rakam vermek mümkün değildir. Uygulanan cerrahi yöntemin türü, işlemin gerçekleştirileceği hastanenin donanımı, hekimin tecrübesi ve hastanın mevcut meme dokusunun durumu fiyat üzerinde etkili olan başlıca unsurlardır. Özellikle liposuction yöntemi mi yoksa glandüler dokunun cerrahi olarak çıkarılması mı gerektiği gibi teknik ayrımlar, operasyon sürecinin kapsamını doğrudan etkiler.

Bununla birlikte bazı vakalarda her iki tekniğin bir arada uygulanması gerekebilir. Böyle durumlarda işlem süresi uzayabilir ve ek uygulamalar gerekebilir. Operasyon öncesinde yapılan muayene, tetkikler ve gerekiyorsa görüntüleme yöntemleri de maliyeti etkileyen diğer kalemler arasında yer alır. Her hastanın ihtiyacı farklı olduğu için kişiye özel bir değerlendirme yapılmadan net fiyat bilgisi sunulamaz.

Ameliyat sonrasında kullanılan medikal malzemeler, özel korse, ilaçlar ve takip süreçleri de toplam maliyetin bir parçası olabilir. En sağlıklı yaklaşım, tüm sürecin detaylarıyla birlikte değerlendirilmesidir.

* Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşır. Estetik operasyonlar hakkında karar vermeden önce mutlaka bir uzman hekime danışılması gerekmektedir.


Jinekomasti Hakkında En Çok Sorulan Sorular


Meme Estetiği ile ilgili sorularınızı sayfaya yorum atarak sorabilirsiniz. Uzman doktorumuz Evren Tevfik İşçi 24 saat içerisinde sorularınıza yanıt verecek.

Jinekomasti ile ortaya çıkabilecek sorunlar nelerdir?

Erkeklerde meme dokusunun normalden fazla büyümesiyle ortaya çıkan jinekomasti, yalnızca fiziksel değişiklikle sınırlı kalmayabilir. Bireyde psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilir. Göğüs bölgesinde simetrinin bozulması, özellikle ergenlik dönemindeki genç erkeklerde öz güven eksikliğine sebep olabilir. Plajda ya da spor salonunda üstü çıplak dolaşmaktan kaçınma gibi davranışlar, sosyal izolasyona zemin hazırlayabilir. Bazı bireyler kıyafet seçimlerinde dahi jinekomastiyi kamufle etmeye çalışabilir. Fiziksel olarak büyüyen meme dokusu zaman zaman hassasiyet veya ağrıya neden olabilir. Yani jinekomasti yalnızca estetik bir konu değil, çok yönlü etkileri olan bir sağlık meselesidir. Bu nedenle tanı ve tedavi sürecinde yalnızca görüntü değil, bireyin genel sağlığı da dikkate alınmalıdır.

Jinekomasti nasıl önlenir?

Jinekomastiyi tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da, bazı durumlarda risk faktörleri azaltılabilir. Özellikle hormon dengesizliklerinden kaynaklanan vakalarda, altta yatan nedenlerin erken fark edilmesi ve kontrol altına alınması önemlidir. Hormon seviyelerini etkileyebilecek ilaçların uzun süreli ve kontrolsüz kullanımı, jinekomasti riskini artırabileceğinden ilaç kullanımı doktor gözetiminde olmalıdır. Anabolik steroidler, bazı antidepresanlar, kalp ilaçları ve hormon tedavileri, meme dokusunda büyümeye yol açabilen etkenlerdendir. Bunun yanı sıra alkol ve uyuşturucu madde kullanımı da jinekomasti ile ilişkilendirilen faktörlerdendir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli egzersiz, dolaylı yoldan riski azaltabilir. Özellikle aşırı kilo alımıyla birlikte yağ dokusunun artması, östrojen düzeylerinde yükselmeye yol açarak jinekomastiye zemin hazırlayabilir. Endokrin sistemi etkileyen hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi de süreci doğrudan etkileyebilir. Genetik faktörlerin etkili olduğu durumlarda ise önleme yerine erken teşhis ve uygun yaklaşım daha belirleyici olur.

Jinekomasti ameliyatı acıtır mı?

Jinekomasti ameliyatı sırasında hastaya genellikle genel anestezi uygulandığından işlem boyunca ağrı ya da rahatsızlık hissedilmez. Ameliyat tamamlandıktan sonra, anestezinin etkisi geçtikçe bölgede hafif ila orta düzeyde ağrı hissedilebilir. Ağrı, hekim tarafından önerilen ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. İlk birkaç gün içerisinde ödem, morarma ya da gerginlik hissi yaşanması normal kabul edilir. İyileşme sürecinde doktorun önerdiği korseyi kullanmak, ödemi azaltır ve konforu artırır. Her bireyin ağrı eşiği farklı olduğundan, hissedilen rahatsızlık düzeyi kişiden kişiye değişebilir. Ancak genellikle hastalar birkaç gün içinde günlük yaşamlarına geri dönebilir. Cerrahinin kapsamı, uygulanan teknik ve kişinin iyileşme kapasitesi bu süreçte belirleyici olur.

Jinekomasti kendi kendine geçer mi?

Jinekomasti bazı durumlarda kendiliğinden gerileyebilir, ancak bu her zaman mümkün olmayabilir. Özellikle ergenlik döneminde hormonal değişimlere bağlı olarak gelişen jinekomasti, vakaların çoğunda birkaç ay ya da yıl içinde kendiliğinden düzelebilir. Bu süreçte sabırlı olunması ve hormonal dengeyi takip eden bir doktor gözetiminde değerlendirme yapılması önerilir. Ancak erişkinlik döneminde başlayan ya da uzun süredir devam eden jinekomasti vakalarında, problemin kendiliğinden geçme olasılığı oldukça düşüktür. Altta yatan nedenler arasında hormon bozuklukları, kullanılan bazı ilaçlar, karaciğer ya da böbrek hastalıkları ve aşırı alkol tüketimi yer alabilir. Nedene bağlı olarak bu durum kalıcı hâle gelebilir ve cerrahi müdahale gerekebilir. Jinekomasti geliştiğinde, özellikle birkaç ay içinde bir gerileme görülmüyorsa uzman bir hekime başvurarak detaylı değerlendirme yaptırmak önemlidir. Bu şekilde uygun tedavi yöntemine karar verilmesi sağlanabilir.

Jinekomasti ameliyatı sonrasında korse takılmalı mı?

Jinekomasti ameliyatı sonrasında genellikle korse kullanımı önerilir. Korseler, ameliyatla müdahale edilen göğüs bölgesinin desteklenmesine yardımcı olur ve ödemin daha hızlı azalmasını sağlar. Operasyon sonrası dönemde dokuların düzgün şekilde iyileşmesi için medikal korselerden faydalanılması, hem şekil almayı kolaylaştırır hem de olası komplikasyonların önlenmesine katkıda bulunur. Korse kullanımı bölgedeki basıncı dengeler ve olası sıvı birikimlerini engeller. Ayrıca ağrı hissini azaltmaya yardımcı olabilir ve hastanın hareketlerini daha kontrollü bir şekilde sürdürmesine olanak tanır. Ancak korsenin kullanım süresi kişiden kişiye, yapılan müdahalenin kapsamına ve hekimin önerisine bağlı olarak değişebilir. Bazı hastalarda birkaç hafta yeterli olurken bazılarında daha uzun süreli kullanım gerekebilir. Bu nedenle korse kullanımı ile ilgili en doğru bilgi ameliyatı gerçekleştiren hekim tarafından verilmeli ve hekimin önerdiği süreye eksiksiz uyulmalıdır.

Jinekomasti ameliyatı güvenli midir?

Jinekomasti ameliyatı, deneyimli bir plastik cerrah tarafından uygun koşullarda yapıldığında genel olarak güvenli kabul edilen cerrahi işlemler arasında yer alır. Tıbbî standartlara uygun şekilde planlandığında ve kişinin genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak uygulandığında ciddi komplikasyon riski düşüktür. Ameliyat öncesi dönemde yapılan kan testleri, sağlık değerlendirmeleri ve görüntülemeler, olası risklerin önceden belirlenmesine ve tedbir alınmasına yardımcı olur. İşlem sırasında kullanılan modern teknikler sayesinde kanama, enfeksiyon ya da doku hasarı gibi olasılıklar minimum seviyeye indirilebilir. Bununla birlikte her cerrahi işlemde olduğu gibi jinekomasti ameliyatında da kişisel farklılıklar nedeniyle bazı riskler oluşabilir. Bu nedenle ameliyat öncesinde detaylı bir bilgilendirme yapılmalı, hastanın geçmiş sağlık öyküsü dikkate alınmalı ve operasyon sonrasında doktorun verdiği bakım yönergelerine titizlikle uyulmalıdır. Yapılan işlemin güvenliği, büyük ölçüde doğru cerrah seçimi ve dikkatli iyileşme süreciyle doğrudan ilişkilidir.

Jinekomasti ameliyatı sonrası sorun yaşar mıyım?

Jinekomasti ameliyatı sonrası bazı bireylerde hafif düzeyde şişlik, morluk, ödem ya da hassasiyet gibi geçici etkiler görülebilir. Genellikle operasyonun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bu tür yan etkiler, doktorun önerdiği şekilde dinlenme, korse kullanımı ve ilaç tedavisiyle zamanla azalır. Nadir de olsa enfeksiyon, sıvı birikimi ya da doku sertliği gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu tür olasılıkların en aza indirilmesi için ameliyat öncesi yapılan sağlık değerlendirmeleri ve ameliyat sonrası verilen talimatlara eksiksiz uyulması önemlidir. Uygulanan tekniğe ve kişinin cilt yapısına bağlı olarak iz kalma riski de söz konusu olabilir. Ancak izler genellikle zamanla belirsiz hâle gelir. Her cerrahi işlemde olduğu gibi jinekomasti ameliyatında da iyileşme süreci kişi özelinde farklılık gösterebilir. Bu nedenle süreç boyunca düzenli doktor kontrollerine gidilmesi ve iyileşme sürecinin hekim gözetiminde ilerletilmesi gerekir.

Jinekomasti kalıcı mı?

Jinekomasti, erkeklerde meme dokusunun anormal şekilde büyümesiyle karakterize edilen bir durumdur. Çoğu zaman hormonal dengesizliklere, bazı ilaçlara ya da altta yatan sağlık sorunlarına bağlı olarak gelişir. Ergenlik döneminde görülen fizyolojik jinekomasti vakalarının birçoğu zamanla kendiliğinden gerileyebilir. Ancak erişkin yaşta devam eden ve meme dokusunda kalıcı büyümeye yol açan durumlar, genellikle kendiliğinden düzelmez. Bu gibi vakalarda jinekomasti kalıcı olabilir ve tedavi gerektirebilir. Tedavi planı, sorunun nedenine göre belirlenir. Altta yatan bir hastalık ya da ilaç kullanımı tespit edilirse, öncelikle bu etkenler ele alınır. Kalıcı jinekomasti durumlarında ise cerrahi yöntemler ile fazla meme dokusu ve gerekiyorsa yağ dokusu çıkarılabilir. Ameliyatla alınan doku yeniden büyüme eğilimi göstermezse sonuç kalıcı olabilir. Ancak hormonal dengesizlikler devam ederse tekrar büyüme riski doğabilir. Bu nedenle kalıcılığı belirleyen en önemli faktör, altta yatan nedenin doğru şekilde değerlendirilmesidir.

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi