Kanser Sonrası Meme Onarımları
  • by Op. Dr. Evren Tevfik İşçi
  • 36
  • 0

Mastektomi yani memenin kısmen ya da tamamen alınması, meme kanseri tedavisinde hastalığı kontrol altına almak için uygulanabilecek önemli bir adımdır. Diğer yandan kişide fiziksel değişimin yanı sıra psikolojik etkiler de yaratabilir. Kanser sonrası meme onarımı, tıbbî literatürde meme rekonstrüksiyonu olarak adlandırılır. Her hastanın ihtiyacı, yaşı, genel sağlık durumu ve kanser tedavi süreci farklı olduğundan onarım planı da kişiye özel olarak belirlenir. Hastanın vücut bütünlüğünü yeniden kazanmasına yardımcı olmayı amaçlayan işlem, estetik bir uygulamanın ötesinde kişinin beden algısını, öz güvenini ve yaşam kalitesini destekleyen tıbbî bir çözümdür.

Meme Rekonstrüksiyonunun Amacı ve Önemi

Meme rekonstrüksiyonu, mastektomi sonrası oluşan fiziksel boşluğu doldurmak, göğüs simetrisini sağlamak ve hastanın bedenine uyumunu kolaylaştırmak için yapılır. İşlem dış görünüşü, kişinin günlük yaşamını ve sosyal ilişkilerini de etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, uygun adaylarda gerçekleştirilen meme onarımının, hastaların tedavi sonrası adaptasyon sürecini olumlu yönde etkileyebildiğini göstermektedir. Bu nedenle kanser tedavisinin bir parçası olarak değil, tamamlayıcı bir süreç olarak değerlendirilir.

Kanser Sonrası Meme Onarımı Yöntemleri

Kanser sonrası meme onarımında uygulanabilecek farklı cerrahi yöntemler vardır. Uygulanacak yöntem, hastanın genel sağlık durumu, geçirdiği mastektomi türü, cilt dokusunun durumu, radyoterapi geçmişi ve kişisel beklentilerine göre belirlenir.

En yaygın yöntemlerden biri implant ile meme onarımıdır. Bu yöntemde silikon ya da salin dolgulu protezler kullanılır. Çoğunlukla cilt ve kas dokusunun yeterli olduğu durumlarda tercih edilir. Diğer bir seçenek ise otolog doku ile onarımdır. Bu teknikte, hastanın kendi vücudundan (karın, sırt, kalça gibi bölgelerden) alınan doku ile yeni meme şekillendirilir. Otolog doku yöntemleri, doğal bir görünüm sağlayabilir ancak cerrahi süresi ve iyileşme dönemi daha uzun olabilir. Bazı hastalarda kombine teknikler uygulanarak hem protez hem de otolog doku birlikte kullanılabilir.

Meme Onarımında Zamanlama Nasıl Olmalı?

Meme onarımı, mastektomi ile eş zamanlı veya tedavinin tamamlanmasının ardından yapılabilir. Eş zamanlı rekonstrüksiyon, estetik ve psikolojik açıdan avantaj sağlayabilir. Çünkü bu yöntemde hasta tek bir cerrahi süreçten geçer. Ancak radyoterapi veya kemoterapi gerekliliği olan durumlarda, eş zamanlı onarım uygun olmayabilir.

Gecikmeli rekonstrüksiyon ise kanser tedavisinin bitmesinin ardından uygulanır. Bu yöntem, özellikle radyoterapi gören hastalarda tercih edilebilir. Gecikmeli onarım sayesinde tedavi sürecinin doku üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerden kaçınılabilir. Her iki zamanlama seçeneğinin de avantaj ve dezavantajları bulunduğundan, karar süreci mutlaka onkoloji ve plastik cerrahi uzmanlarının ortak değerlendirmesi ile yürütülmelidir.

Kanser Sonrası Meme Onarımında Kullanılan Cerrahi Teknikler

İmplant yerleştirme yöntemi, genellikle kas altına veya cilt altına protez konularak gerçekleştirilir. Bazı durumlarda cilt dokusunun hazırlanabilmesi için doku genişletici cihazlar kullanılır. Bu cihazlar aşamalı olarak istenilen boyuta ulaşınca kalıcı protezle değiştirilir.

Otolog doku yöntemleri arasında en bilinen teknikler TRAM flep, DIEP flep ve Latissimus dorsi flep ameliyatlarıdır. TRAM flep tekniğinde karın kası ve cildi kullanılırken, DIEP flep yönteminde yalnızca deri ve yağ dokusu alınarak kas yapısı korunur. Latissimus dorsi flep tekniğinde ise sırt kası ve deri dokusu kullanılır. Bu tekniklerin her biri, doğal doku ile kalıcı bir onarım sağlamayı hedefler.

Meme Onarımı Sonrası İyileşme Süreci

Meme Onarımı Sonrası İyileşme SüreciMeme onarım ameliyatı sonrası iyileşme süresi, kullanılan yönteme ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. İmplant ile yapılan operasyonlarda iyileşme genellikle birkaç hafta içinde gerçekleşir, otolog doku ile yapılan onarımlardaysa bu süre daha uzun olabilir. Ameliyat sonrası dönemde düzenli pansuman, yara bakımı ve hekim kontrolü çok önemlidir.

Hastanın normal günlük aktivitelerine dönüş süresi de uygulanan yönteme göre farklılık gösterir. Hafif aktiviteler birkaç hafta içinde mümkün olur. Ağır fiziksel hareketler ve spor faaliyetleri daha geç dönemde önerilir. Ayrıca ameliyat sonrası dönemde oluşabilecek şişlik, morarma veya hissizlik gibi durumlar genellikle geçicidir.

Kanser Sonrası Meme Onarımında Karşılaşılabilecek Riskler

Her cerrahi işlemde olduğu gibi meme onarımı da bazı riskler taşır. Enfeksiyon, kanama, yara iyileşmesinde gecikme, protez ile ilgili komplikasyonlar ve doku kaybı bu riskler arasında sayılabilir. Özellikle otolog doku kullanılan tekniklerde, doku alınan bölgede ek iyileşme süreci gerekebilir.

Bunların yanı sıra, radyoterapi görmüş hastalarda cilt ve doku kalitesi azalmış olabileceğinden, komplikasyon riski artabilir. Bu nedenle onarım öncesi tüm medikal geçmişin detaylı şekilde değerlendirilmesi önemlidir.

Kanser Sonrası Meme Onarımının Psikolojik ve Sosyal Etkileri

Mastektomi sonrası yaşanan fiziksel değişiklikler, hastaların psikolojik durumunu da etkileyebilir. Meme onarımı, bedensel görünümü düzeltir, kişinin kendine olan güvenini artırabilir ve sosyal yaşamına uyum sağlamasını kolaylaştırabilir. Ancak her hastanın duygusal süreci farklıdır. Bazı hastalar için onarım, kanser sonrası iyileşme sürecinin önemli bir parçası olurken bazıları bu süreci tercih etmeyebilir.

Destek grupları, psikolojik danışmanlık hizmetleri ve aile desteği, tedavi sürecinin her aşamasında önemli rol oynar. Bu nedenle onarım sürecine karar verirken tıbbî faktörlerle birlikte hastanın psikolojik hazır oluşu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Kanser sonrası meme onarımı, mastektomi sonrası yaşam kalitesini destekleyebilecek önemli bir tıbbî uygulamadır. Yöntem seçimi, zamanlama, cerrahi teknikler ve olası riskler her hasta için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu süreçte onkoloji ve plastik cerrahi uzmanlarının iş birliği, en doğru tedavi planının oluşturulmasında kritik rol oynar.

Hastaların, kendileri için en uygun yöntemi belirleyebilmek adına detaylı bir medikal değerlendirme ve kişisel beklentilerini netleştirme sürecinden geçmeleri önemlidir. Böylece tedavi sonrası dönemde hem fiziksel hem de psikolojik açıdan daha dengeli bir iyileşme sağlanabilir.

* Bu içerik yalnızca bilgilendirme amacı taşır. Estetik operasyonlar hakkında karar vermeden önce mutlaka bir uzman hekime danışılması gerekmektedir.

Author

Op. Dr. Evren Tevfik İşçi

Plastik cerrahi alanında ülkemizin prestijli eğitim kurumlarının başında gelen Hacettepe Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümü’nden uzmanlığını alan Evren Tevfik İşçi; samimi ve sıcak bir ortamda her hasta için kişinin ihtiyacına özel çözümler sunmaktadır.Op. Dr. Evren Tevfik İşçi’nin estetik ve plastik cerrahi kliniğinde; herhangi bir prosedürün başarısı için çok önemli olan açık iletişim üzerine güçlü bir doktor – hasta ilişkisi kurulur.

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi