-
by Op. Dr. Evren Tevfik İşçi
Kök hücre tedavisinden farklı alanlarda yararlanılmakta ve kullanım alanı giderek çeşitlenmektedir. Sırt, omuz, diz ya da eklem ağrılarında kök hücre tedavisi için hastanın kendi kemik iliğinden yetişkin kök hücreler alınmaktadır. Kozmetik yüz yumuşatma gibi işlemler için ise uygun bir donör bölgedeki yağ dokusundan kök hücreler temin edilmektedir. Kök hücreler toplandıktan sonra sırt, omuz, diz, kalça ya da diğer tedavi alanlarına enjekte edilecek hücrelerin ayrılması için santrifüjde döndürülürler. Böylece enjeksiyon sırasında yalnızca hastadan alınan kök hücreler kullanılır.
İnsan vücudunun ana hücreleri olan kök hücreler; erişkin, embriyonik ve fetal kök hücreler olmak üzere 3 başlık altında değerlendirilebilirler. Kök hücreler her tür hücreye dönüşebilen kaynak hücreler olduğundan böbrek, karaciğer, sinir, kas, damar ve yağ gibi hücrelerin tamamı kök hücrelerden oluşur. Aynı şekilde vücuttaki tüm dokuların ve organların kök hücrelerden oluştuğu söylenebilir. Bu durum bir tür farklılaşarak dönüşme olarak ifade edilebilir. Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan hasarı onarabilmesi için bu hücrelere gereksinimi vardır. Hasarlı bölgelerdeki onarımdan birebir sorumlu olan kök hücreler bu görevi, ilgili organların ve dokuların hücresine dönüşerek gerçekleştirirler. Kök hücrelerin en önemli özelliklerinin başında kendilerini yenileme kabiliyetleri sayılabilir.
Kök Hücrelerin Farklı Çeşitleri Vardır
Kemik iliği, süt dişleri, göbek kordon kanı ve yağ hücreleri erişkin kök hücre ve en verimli kök hücre kaynakları olarak kabul edilirler. Bilinen en eski kök hücre kaynağı olan kemik iliği çoğunlukla kalça kemiğinden temin edilirdi. Kalça kemiğinin özellikle krista iliaca isimli bölgesi kök hücre açısından son derece verimli olduğundan bu bölgeden mezenşimal, endoteliyat ve hematopoetik kök hücrelerin barındıran kemik iliği alınabilmektedir.
Mezenşimal Kök hücreler günümüzde estetik alandaki kullanımının artmasıyla birlikte oldukça popüler hale gelmiştir. Estetik uygulamalarda mezenşimal kök hücrelerin tercih edilmesinin nedeni mezenşimal kök hücrelerden fibroblastların meydana gelmesidir. Bununla birlikte mezenşimal kök hücreler yalnızca fibroblast hücreleri oluşturmazlar. Yağ, kemik, kas, destek dokusundan zengin bir yerin tamiri için kullanılacak olan kök hücrelerin mezenşimal kök hücreler açısından zengin bir kaynaktan alınması çok önemlidir. Endoteliyal Kök hücrelerinden arter ve venler, hematopoetik kök hücrelerden kan hücreleri meydana gelir.
Göbek kordon kanı kemik iliğine göre daha kolay bir kaynak olarak kabul edilir. Göbek kordon kanına erişim daha kolay olmasının yanı sıra elde edilmesi daha pratik ve saklama koşulları çok zorlayıcı özelliğe sahip değildir.
Süt dişleri ile 20’lik dişler de kolay erişilebilen kaynaklardır. Çocukluk dönemine ait süt dişleri kök hücre açısından en zengin kaynaklar arasında yer alır. Yağ hücreleri de elde edilmesi en kolay ve saklanması gerekmeyen önemli bir kök hücre kaynağıdır. Bu nedenle herhangi bir zaman diliminde alınan yağ dokusunun kullanılması mümkündür.
Kök Hücre Tedavisi Farklı Alanlarda Kullanılabilir
Kök hücre tedavisiyle vücudun gereksinim duyduğu ancak gerçekleştiremediği kayıp ve onarımlar yapılabilir. Hedef hastanın kendi kök hücreleri kullanılarak doku ve organ üretilebilmesi yoluyla doku ve organ kayıpları ve hasarları herhangi bir reaksiyonla karşılaşılmadan giderilebilmektedir. Böylece hastanın kendi hücrelerinin kullanılmasıyla doku ve organ nakline duyulan gereksinimin ortadan kaldırılması hedeflenebilmektedir. Bununla birlikte kök hücrelerin kullanım alanı organ ve doku kayıplarıyla sınırlı değildir. Özellikle estetik alanındaki kullanım son yıllarda giderek artmaktadır. Saç dökülmesi, yaa izleri, yanıklar, yüz bölgesindeki elastikiyet kayıpları, seviye farklılıkları, kırışıklıklar, çatlaklar ve sarkmalar konusunda da kök hücre tedavisinden yararlanılabilmektedir. Kök hücre tedavisiyle bu bölgelerde onarım mekanizmasının devreye sokulması sağlanabilmektedir.
Hastanın genellikle kulak arkasındaki bağ dokusu kullanılan biyopsilerden elde edilen fibroblastlar laboratuvar ortamında çoğaltılır ve kök hücreden zengin materyaller elde edilir. Bu materyallerin belirli aralıklarla tedavi edilmek istenilen bölgeye enjekte edilmesiyle fibroblastlar kolajen artışını tetikler, doku kendini onarmaya başlar. Böylece altta oluşan sağlıklı doku yavaş yavaş yüzeye çıkar ve eski dokunun yerine geçer. Daha taze olan bu doku yaş almaya ya da diğer etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan pürüzleri giderir. Yanık, çatlak, yara izi, sarkık cilt gibi sorunlar yerini elastik ve sağlıklı bir cilde bırakır.
Kök hücre tedavisinde yalnızca kulak arkasından alınan biyopsiden elde edilen materyal kullanılmaz. Özellikle yüz gençleştirme ve saç dökülmesi tedavisinde kullanılan PRP prosedürü de önemli bir kök hücre tedavisi olarak bilinir. Kan yağ ve bağ dokuya göre kök hücre açısından daha fakir olmasına karşın pratik kullanım imkanı sunması ve sık seanslar yapılması durumunda bu durum telafi edilebilir.
Kök hücre tedavisi, henüz bu aşamada kaydedilmesi gereken çok fazla yol olmasına karşın karaciğer naklinden saç dökülmesine uzanan oldukça geniş bir kapsamda yer alan hastalıkların tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerden biri olma özelliğine sahiptir.