Masseter Botoks Nedir ve Ne İşe Yarar?

Yüzünün şeklinden memnun olmayan birçok insanın sorununun temelinde çene hattı bulunur. Masseter olarak bilinen çiğneme kasının aşırı gelişmiş ya da büyük olması durumunda ortaya kare, çok erkeksi görünüme sahip bir çene çizgisi çıkabilir. Bu görünümden rahatsız olup yüzlerine daha oval ya da kalp şeklinde bir görünüm kazandırmak isteyen kişiler için bir süre öncesine kadar tek alternatif çene küçültme ameliyatıydı. Uzun bir iyileşme süreci gerektiren bu yöntem acı verici olmasının yanı sıra her zaman doğal görünümlü sonuçlar elde edilmesini de sağlamazdı. Günümüzde masseter botoks sayesinde daha basit ve ağrısız bir prosedürle daha hassas bir çene hattı elde edilebilmektedir.

Masseter yüzün yanında bulunan ve elmacık kemiği ile alt çene kemiğini bağlayan bir kastır. Aynı zamanda çiğnemeye yardımcı olan kaslardan biri olma özelliğini taşır. Masseterin içerisine botoks enjekte edilmesi masseter botoks olarak adlandırılan bir medikal prosedürdür. Bazı durumlarda masseter botoks, çene botoksu olarak da anılabilir. Masseter botoks da normal botoks uygulamaları ile aynı mantık çerçevesinde ilerler. Masseterdeki sinir sinyallerinin geçici olarak bloke edilmesi için botulinum toksini kullanılır ve kasın hareketi geçici bir süreliğine engellenir.

Sürekli tekrarlanan çiğneme hareketi ya da sert şeyler çiğnenmesi masseter kasında büyümeye yol açabilir. Aynı şekilde stres kaynaklı diş sıkma diğer bir deyişle Bruksizm de çene kaslarında genişlemelere neden olabilir. V-line botoksu olarak da adlandırılan masseter botoksu prosedürü masseter kasının zayıflayıp küçülmesini sağlamayı hedefler. Böylece yuvarlak ya da kare  yüz şekillerinin incelmesi; üçgen, oval ya da kalp şekline dönüşmesi mümkün olur. Masseter botoks uygulaması çene kaslarını rahatlatıp yüzdeki genel gerginliğin azalmasını da sağladığı için stres ve diş sıkma sorunu için de ideal bir çözüm olarak kabul edilebilir.

Masseter Botoks Birçok Açıdan Faydalıdır

Masseter botoks kişilerin ideal bir çene yapısı görüntüsüne sahip olmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yüzün yeniden şekillendirilmesi sayesinde kadınlar daha estetik ve çekici bir çene yapısına sahip olabilmektedir. İdeal çene şekli kadınlar ve erkekler için oldukça farklı özelliklere sahiptir. Kadınlarda yumuşak ve estetik bir görünüm sağlayan ince yüz hatları tercih edilirken, erkeklerde kare yüz hatları ile güçlü bir ifade sağlanması istenir. Anksiyete, migren ya da diş sorunlarına bağlı olarak oluşan çene sıkma ve bundan kaynaklanan çene ağrısı sorunları da masseter botoks uygulaması ile giderilebilir. 

Medikal bir prosedür olan masseter botoks cerrahi operasyonlara oranla oldukça güvenilir bir uygulama olsa da birtakım yan etkileri olması olasıdır. Masseter botoks uygulamasından sonra görülmesi olası yan etkiler arasında; baş ağrısı, kas zayıflığı, kas sertliği, çene bölgesinde kızarıklık, ağrı ya da şişme sayılabilir. Etkileri kalıcı olmadığı için elde edilmiş olan sonuçların devamlılığının sağlanabilmesi adına masseter botoks uygulamasının doktorun önerdiği aralıklarla tekrarlanması gerekir. Uygulama sıklığı hastanın ihtiyacına göre değişiklik gösterebilir. Ayrıca düzenli uygulamaya bağlı olarak zaman içerisinde uygulama sıklığının azalması söz konusu olabilir.

Masseter Botoks Sonrası Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Masseter botoks uygulamasından sonra etki 4-7 gün içerisinde görülmeye başlasa da maksimum etkiler genellikle ikinci haftanın sonunda belirgin bir hale gelir. Masseter botoks prosedüründen sonraki ilk 24 saat sert gıdalar çiğnemekten uzak durulmalı ve mümkün olduğunda sıvı gıdalar tüketilmeye özen gösterilmelidir. Uygulamadan sonra birkaç saat yüz yıkanmamalı, banyo yapılmamalı ve en az 24 saat boyunca enjeksiyon bölgesine masaj uygulanmamalıdır. 6-8 saat süreyle makyaj yapılmaması gerekir. Masseter botoks uygulamasından sonra 24 saat süreyle aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçların kullanımından uzak durulmalıdır. 24-48 saat boyunca hamam ve saunadan gibi ortamlarda bulunulmamalı, operasyonu izleyen bir hafta içerisinde cilt bakımı yaptırılmamalıdır.

Tedavinin ardından hafif bir baş ağrısı görüldüğü takdirde doktorun önerdiği ağrı kesici kullanılabilir. Uygulama bölgesinde morarma görülmesi çok nadirdir. Ancak hassasiyet, hafif bir ödem ve iğne giriş yerlerinde kırmızı noktalar görülebilir. Nadiren gülme asimetrisi görülebilmekle birlikte bu durum kısa süre içerisinde kendiliğinden düzelecektir.