-
by Op. Dr. Evren Tevfik İşçi
PRP, “Platelet Rich Plasma”anın kısaltması olup trombosit yönünden zengin plazma anlamına gelir. Vücudun kendi kendini iyileştirme yeteneğinden faydalanan PRP tıbbın pek çok farklı alanında kullanılan popüler bir tedavi yöntemidir. PRP fiyatları belirlenirken göz önünde bulundurulan pek çok farklı etken vardır. Bunların başında uygulanacak tedavinin amacı, kapsamı, ihtiyaç duyulan seans sayısı, tedaviyi uygulayacak doktorun uzmanlığı ve deneyimi gelir. PRP tedavisine başvurmak isteyenlerin alanında uzman ve deneyimli bir doktora başvurması, yapılan muayenenin ardından fiyat bilgisi alması daha doğru bir adım olacaktır.
Son yıllarda yalnızca ülkemizde değil dünyada da pek çok farklı alanda sıklıkla uygulanan prosedürler arasında ilk sıralarda PRP gelir. PRP tedavisi, uygulandığı bölgelerde kök hücreleri uyarma özelliği sayesinde estetik prosedürlerin yanı sıra üreme, cildiye ve ortopedi gibi alanlarda da sıklıkla kullanılır.
PRP tedavisi sırasında enjeksiyon yapılan uygulama bölgesinde kolajen üretimi tetiklenir. Böylece cildin gençleşmesi, vücudun her alanında yenilenme sağlanması, yaraların çok daha hızlı bir şekilde iyileşmesi, doku hasarlarının çok daha kısa bir süre içerisinde onarılması ve kısırlık sorunu yaşayan kişiler için bebek sahibi olma olasılığının doğması gibi faydalar elde edilebilir.
PRP Nedir?
PRP tedavisinin temelinde kişinin kendisinden alınan kan bulunur. Bu kan işlemden geçirilir ve elde edilen plateletlerin yani trombosit hücrelerinin kan pıhtılaşmasını sağlama özelliği vardır. Bu hücreler vücudun kendi kendini onarım mekanizmasını harekete geçirir ve herhangi bir hasar halinde doku onarımı sürecini desteklerler.
PRP tedavisi kapsamında kişinin kendisinden alınan kanın işlemden geçirilerek ayrıştırılması sonucu elde edilen plateletler ve büyüme faktörleri ihtiyaç duyulan bölgeye daha yoğun şekilde ulaştırılır. Bu sayede hedef bölgede hızlı bir iyileşme meydana gelir.
Kişiden alınan az miktarda kanın bazı işlemlerden geçirilmesi ve bileşenlerine ayrılması, bu işlem sonucunda elde edilen platelet yönünden zengin plazmanın aynı kişiye enjekte edilmesi prosedürü PRP olarak adlandırılır. PRP tedavisi ile kişinin kendi kanından elde edilen plazmanın kullanılması yoluyla, yavaşlamış olan hücre yenilenmesini hızlandırmak hedeflenir. Bu amaca yönelik olarak kişiden alınan ve işlemden geçirilen kandan elde edilen platelet bakımından zengin plazma tedavisi hedeflenen bölgeye enjekte edilir. Plazma bir kan bileşeni olup içerisinde platelet olarak adlandırılan özel hücrelerin yanı sıra hücre büyümesini destekleme özelliğine sahip faktörler ve proteinler bulunur.
PRP Nasıl Yapılır?
PRP çok aşamalı bir tedavidir ve tedavinin ilk aşamasında uygulama yapılacak kişiden kan alınır. Alınacak kan miktarı hastanın trombosit miktarına ve uygulanacak tedaviye bağlı olarak kişi özelinde belirlenir. Alınan kan özel bir tüp içerisinde santrifüj işlemine tabi tutulur. Bu işlemin amacı kanın trombosit ve büyüme faktörleri yönünden zengin bir yapıya sahip olan plazma kısmını ayrıştırmaktır. Ayrıştırılan kısım lokal enjeksiyon ya da mikro iğneleme yöntemleriyle hedef bölge derisine uygulanır.
PRP tedavisinden optimum fayda sağlanması için elde edilen plazma kısmı yüksek trombosit sayısına sahip olmalıdır. Ayrıca trombositlerin üzerinde salınan büyüme faktörlerinin miktarı da önemlidir. Trombositlerin salgıladığı büyüme faktörleri, kolajen üretimiyle tendon hücrelerindeki gen ve protein ekspresyonunu artıtır. Bu sayede doku iyileşmesini uyarır. Trombosit ve salgıladığı büyüme faktörlerinin sayısını, buna bağlı olarak PRP tedavisinin etkinliğini artırmak için çeşitli tıbbi ürünler içeren ortalama 2 cc DNA aktivatöründen faydalanılır.
PRP tedavisinin ikinci aşamasına yani enjeksiyon aşamasına geçilmeden önce hedef bölgeye lokal anestezi uygulanır. Uyuşma etkisinin sağlanması için bir süre beklenir, ardından çok ince uçlu iğneler yardımıyla enjeksiyon yapılır. Anestezi sayesinde hasta acı ya da ağrı hissetmez. Ortalama 30 dakika içinde tamamlanan PRP prosedürünün ardından hastaların günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam etmesi mümkündür.
Uygulamanın sağladığı etkiler enjeksiyondan hemen sonra görülmeye başlar. Bununla birlikte enjeksiyonun ardından ciltte görülen sıkılaşmanın ve parlaklığın ilk seanstan sonra hafiflemesi olağan bir durum olarak değerlendirilir. PRP uygulamasına devam edildiği takdirde genellikle 4. seansın ardından ciltteki olumlu etkiler daha belirgin ve kalıcı bir hale gelir.
PRP tedavisi cilt gençleştirme amacıyla uygulandığında genellikle 1 aylık aralarla 4 seans yapılır. Bu durumda tedavinin etkisi genellikle 1 yıl kadar sürer. Tedavinin etkisini artırmak için yılda bir kez yenilenmesi fayda sağlayabilir. Diğer yandan cilt çatlaklarını, akne ya da yara izlerini tedavi etmek için uygulanan PRP tedavisi kalıcı etkiler sağladığı için PRP prosedürünün tekrarlanması gerekliliği doğmaz.
PRP Neden Yapılır?
PRP tedavisiyle cilt kırışıklıkları, cilt çatlakları, cilt lekeleri, yara izleri, akne izleri ve saç dökülmesi gibi estetik sorunların giderilmesi mümkün olabilir. Kişi özelinde planlandığı, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulandığı takdirde PRP son derece etkili bir cilt gençleştirme tedavisidir. 30 ila 40 yaşları arasında fazlalaşan sarkma, kırışık ve vücudun farklı bölgelerindeki cilt dokusu gevşemelerinde PRP tedavisi sayesinde hücre yenilenmesi sağlanabilir.
PRP en basit şekliyle kan hücreleri içeren plazmanın vücuttaki zarar görmüş dokulara enjekte edilmesine dayanan bir tedavidir. Tedavi sayesinde vücutta yeni ve sağlıklı hücrelerin büyümesi teşvik edilir. Kişinin kanından elde edilen konsantre enjeksiyon maddesi yoğun miktarda doku büyüme faktörü içerdiği için vücut dokularındaki iyileşme süreci hızlanır ve PRP tedavisi hasarlı dokuların iyileşmesi sürecini destekler.
PRP Hangi Alanlarda Kullanılır?
Yüz gençleştirme, göz çevresinde bulunan kaz ayaklarını, güneş lekelerini, yanık yaralarını, akne akarlarını, yaşlılık lekelerini giderme amacıyla PRP tedavisinden faydalanılabilir. Buların yanı sıra iyileşmeyen diyabet yaralarının, deri çatlaklarının, ameliyat lekelerinin ve osteoartritin tedavisi için de PRP tedavisi gündeme gelebilir.
PRP tedavisi saçları güçlendirmek, içeride kalan saç köklerinin dışarı çıkmasını sağlamak ve saç dökülmesini azaltmak için uygulanabilir. Bununla birlikte PRP’nin saç mezoterapisiyle kombine edilmesi daha etkili sonuçlar sağlayabilir. Saç PRP’si yapıldıktan sonra doktorun belirttiği süre boyunca uygulama bölgesinin yıkanmaması, bölgeye masaj uygulanmaması ve saçların boyanmaması önerilir. Saç PRP tedavisi genellikle 15 günlük aralıklarla 3 ya da 4 seans şeklinde uygulanır.
Çeşitli nedenlere bağlı olarak ciltte meydana gelen kırışıklıkları, sarkmaları ve ciltteki donuk görünümü gidermek için yüz PRP’si prosedürüne başvurulabilir. İlerleyen yaşlardaki kişilerde ise yüz PRP’sinin mezolifting prosedürü ile kombine edilmesi tercih edilebilir. Bu tür durumlarda, kişi özelinde değişiklik göstermekle birlikte 15 günlük aralıklarla 3 ya da 4 seans uygulama, uygulamanın üzerinden 6 ay geçtikten sonra hatırlatma dozu yapılması söz konusu olabilir.
PRP Kaç Seans?
PRP genellikle 7 ila 15 günlük aralıklarla 3 ya da 4 seans olarak yapılır. Ancak tedaviden optimum fayda sağlanması için seans sayıları ve aralıkları kişi özelinde belirlenmelidir. Menopoz sonrası dönemde olan, güneş ışınlarına fazlaca maruz kalan, sigara ve alkol kullanan kişilerde daha fazla sayıda seans uygulanması gerekebilir. Sağlıklı bir beslenme programı uygulayan, düzenli bir yaşam tarzı olan ve cildini UV ışınlarından koruyan kişilerde 3 seans uygulama yeterli olabilir. Bununla birlikte tercih edilen, ciltteki canlılığın devamlı ve daha uzun süreli olması için, PRP prosedürünün 6 ayda bir yenilenmesidir.